tr

Bayram Ali Öztürk

Anasayfa » Bayram Ali Öztürk

Aslen Trabzon-Oflu olan Bayram Ali Öztürk 1 Mart 1952’de Sakarya Karasuda doğmuştur. Doğumundan kısa bir süre sonra yetim kalan Bayram Hoca’ya amcası Hacı Bilal Öztürk babalık yapmış ve onu okutmuştur. Erzurum Yüksek İslâm Enstitüsü’nü bitirmeye yakın Mahmud Efendi’ye mektup yazarak mezun olduktan sonra ne yapması konusunda danışır ve bu görüşme sonunda İstanbul’a gelmesi tavsiyesine uyar. 1978-85 yılları arasında Şehzadebaşı Damat İbrahim Paşa Camii’nde kadrolu olarak göreve başlar. Bu esnada 30 yaşında çektiği yokluğa rağmen marul ekmek yiyerek hafızlığını da bitirmiştir. Mahmut Efendi, Ahmet Vanlıoğlu, Ruhi Özcan, Sadrettin Yüksel, Halil Günenç, Mehmet Savaş, İsmail Cerrahoğlu, M. Tayyib Okiç gibi alimlerden ders almıştır. 1985 yılında tayinini istemesi üzerine İstanbul Karagümrük’teki Draman Kara Ali Camii’nde görevine devam edip oradan emekli olmayı amaçlamasına rağmen 28 Şubat sürecinin etkisiyle 2000’li yıllarda tayini çıkarılması üzerine Arnavutköy Hacımaçlı köyünde görevine devam eder. Ardından sınava girerek tekrar tayinini istemiş ve 2001’de Küçükköy’deki Mevlana Camii’nde bir yıl kadar görev yapıp 2002’de emekli olmuştur. 

Tefsir, hadis, tasavvuf, akaid, fıkıh gibi dini eserlerin yanında; felsefe, psikoloji, sosyoloji, mantık, coğrafya, edebiyat, tarih gibi alanlarda da kitapları mevcuttur. Arapça, Farsça, İngilizce, Fransızca, Osmanlı Türkçesi ve kısmen Almanca bilmektedir. Yirmi sekiz bin cilt kitabın yer aldığı oldukça kapsamlı bir kütüphaneye sahiptir.

Hocası Mahmut Efendiyle tanışması şöyle olur: Hacı Bilal Efendi Adapazarı’ndan İstanbul’a Mahmut Efendi’nin elini öpsün diye, Bayram Hoca’yı onun sohbetine getirir. Mahmut Efendi başını okşar ve “Bu çocuk büyüyecek ve İsmailağa’da Mektûbât okuyacak” der. Asıl intisabı ise üniversiteden mezun olduktan sonra Mahmut Efendi’nin isteği doğrultusunda 1978 yılında İstanbul’a yerleşmesi ve sil baştan medrese eğitimine başlaması ile olmuştur. İstanbul’a geldikten sonra İsmailağa Kur’an kursu’nda da dersler verir. Mektûbât’ı Arapçadan tercümelerle çok iyi şerh edip, anlaşılır düzeyde olmasını hedef alarak dersler yapar. En büyük hizmeti 1990’lı yıllardan sonra bildiklerini insanlara aktarmasıdır. Hem medrese hem de üniversite mezunu olduğu için edebî ağırlıklı olan mektupları en iyi şerh edebilecek kişilerden birisidir. O mektubun bugüne verdiği mesajları çözebilmek için biçilmiş bir kaftandır.” Bu sebeple Mektubatçı Bayram Hoca olarak Meşhur olmuştur.

Sık sık kabir ziyaretlerine gider özellikle Edirnekapı mezarlığında Ali Haydar Efendi, Hasbi ve Hızır Hoca’ları, ayrıca Mehmet Akif Ersoy’u, Ömer Nasuhi Bilmen’i bazen de Sakarya’da babasının mezarını ziyaret ederdi. Ankara’ya gittiğinde de ilk uğradığı yer Hacı Bayram-ı Veli Hz.’nin türbesidir. Talebelerine bazen şöyle dediği olurdu: “Anlamadığınız takıldığınız yerlerde gidin Fatih Sultan Mehmet’ten himmet isteyin” aynı şekilde talebeleri de zaman zaman Bayram hocayı türbede elinde kitabıyla görmüşlerdir.

Geride zihin ve gönüllerini irşad ettiği nice müminler bırakan Bayram Ali Öztürk Hocaefendi, 3 Eylül 2006 Pazar sabahı 07.30’da İsmailağa Camii’nde verdiği vaazın ardından dua ederken, hala kesin olarak belirtilmeyen bir sebeple Mustafa Erdal adlı kişi tarafından kalbinden bıçaklanarak şehid edilmiştir. Büyük bir cemaatle Fatih Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Edirnekapı Sakızağacı mezarlığına defnedilmiştir. 3 evladı vardır.

Whatsapp
İletişim Merkezi
İletişim Merkezi
Merhaba!
Size nasıl yardımcı olabiliriz?
1